Beşiktaş’tan gönderilen Samet Aybaba, basın toplantısı düzenliyor
Beşiktaş’ta Futbol Takımları Genel Koordinatörlüğü görevinden alınan Samet Aybaba’nın düzenlediği basın toplantısı sona erdi.
Beşiktaş camiasında öyle suç duyurusu olmaz. Bu tür cezaları camia verir. Adliyeye git, yargıya git, bu tür şeyler doğru olmaz.
İşte o evrak:
Eğer böyle bir teklif gelirse konuşuruz ama bir şartım olur. Hani herkesin bir şartı var ya… Sezon sonuna kadar bir kuruş para almam, mukavele de yapmam. Ama o arkadaş (Kaan Şakul) görevde olduğu sürece hiçbir görevi kabul etmem.
Joao Mario ve 7 transferi Kaan Şakul gerçekleştirdi. Kimse öyle tweetle karşımıza çıkmasın. Dışarıda kim istiyorsa er meydanı kurarız.
Mustafa acayip yetenekli, duygusal… Hazırlamak lazım arkadaşlar. 17 yaşındaki oyuncu, Ajax maçında ilk 11’de görünce şoke oldum. Bunlar çok hassas çizgiler, iyi ayarlamak lazım arkadaşlar.
Başkan Hasan Arat’a, ‘Ben kimseyi yarı yolda bırakmam, Beşiktaş’ı hiç bırakmam. Eğer bununla ilgili bir düşünceniz varsa gereğini yapın’ dedim.
Bunlardan herkesin haberi var. Bir linç grubu var. Svensson’dan dolayı bana yapmadıklarını bırakmadılar. Başkana da söyledim, ‘Sizin yanınızdakiler bizi linç ediyor’ dediler. Yok komisyon almışız, yok baba oğulmuşuz.
“Feyyaz Uçar yanıma geldi, ‘Ağabey, Hüseyin Yücel, Friedel’ın Macaristan’a gitmesini istemiyor’ dedi. Başkan da ‘Friedel gitmeyecekse Samet de gitmeyecek’ demiş.
Sonra Feyyaz’a, ‘Başkana söyle, Samet basın toplantısı yapıp istifa ediyor de’ dedim. Sonra başkan, ‘Tamam ikisi de gitsin’ demiş. Ben bir daha gitmem dedim. Böyle bir şey olur mu?”
Bir Rıza Çalımbay süreci var, Rıza benim kardeşim. Birlikte 10 sene oynadık. Geldiğimizde kulüpteydi. Oyun kötüydü, söylemler kötüydü. Başkan, Kasımpaşa maçı sonrası ‘Göndermiyor muyuz’ dedi. Sonra Rıza’nın bazı tatsız söylemleri oldu, başkan ‘Artık konuşmaya gerek yok görevden alın’ dedi. Başkana ‘Ben bunu gidip söyleyemem, Feyyaz da söyleyemez’ dedim. Önce aradım açmadı ama sonradan konuştuk.”
Akil insanlar var, daha önce burada başkanlık yapmış insanlar var, değerli arkadaşlar var. Böyle bir grup toplayıp buradan yürümek lazım. Bunun dışındaki hiçbir şey çıkış yolu olamaz.
Beşiktaş’ın artık tahammülü kalmadı, size söyleyeyim. Burada Beşiktaş’ın değerlerini korumak var. Bu nasıl bir şeydir ya!
Gio hocaya, ilk geldiğinde Beşiktaş’ın ne olduğunu yazdım. Santos geldiğinde de yazdım. Santos’un gitmesine sebep olan da benim. ‘Böyle devam edersek biz bu kupayı alamayız’ dedim. Ne dediysem çıktı.
Beşiktaş’ta her zaman görevi kabul ederiz, ancak şu anda olmaz. Bu düzenin değişmesi lazım, değişmeden olmaz. Ama sonrasında tabii ki her görevi kabul ederim.
Beşiktaş’ı doğru yöneteceğine inandığımız herkese destek veririz. Koşullar başka yere giderse camiamızla konuşuruz.
“Kimse bize gelip de; 47 sene önce bu kapıdan giren birine, Beşiktaşlılıktan, forma aşkından, yok ‘Biz Kartal’ız’ falan arkadaşlar yani… Altyapıda çok yetenekli oyuncularımız var, biz bu kadrolarla başlarsak çok iyi şeyler olabilir ‘Feda’ döneminde olduğu gibi. 4-6 tane oyuncu alalım. Büyük transfer yapmayalım dedim. Ayrılmadan önce 10 oyuncunun ismini belirledik, profesyonel yapmak için. Oraya Şenol’u getirdim, teklif gelince Veli’yi getirdim. Veli gelince bile bizi eleştirdiler, başarısı ortada. A takıma yükselecek belki. Serdar’ın kupada çok büyük emeği var.”
Yeni teknik direktör konusu kulübün kendi düşüncesi… Ama Sergen Yalçın’ı ben istedim. Telefonda konuştum. Onunla görüşecektik, ‘Tamam abi’ dedi. Sonra başkan beni aradı, ‘Gittiğinde bir şey konuşma’ dedi.
Hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Bana mesaj WhatsApp’tan geldi. Öyle bir dünya yok. Samet Aybaba’ya öyle… Olmaz arkadaşlar. Yarın çıkalım şuradan, Ümraniye’nin kapısında 10 gün nöbet tutarım ve para almam.
Tel Aviv maçı özel bir maçtı. Ben olsam Türk oyuncularla çıkardım, onların duygularıyla bu maçı kazanırdık. Yabancı oyuncu bu duyguyu nasıl bilecek arkadaşlar?
Beşiktaş inanılmaz kötü günlere doğru gidiyor. Bir şeyler yapılması gerekiyor. Biz başarılarımızla övünmeyiz.
MULEKA KONUSU
Muleka konusuna da değineyim. Muleka bizim ne birinci ne de ikinci forvetimiz olur arkadaşlar. Üçüncü veya dördüncü oyuncumuz olur. Bunların hepsini söyledik.
Başkan ayrılmamış olsaydı, çok şey anlatacaktım. Ama başkan gereğini yaptı ve istifa etti. Kaan Şakul’u derhal istifaya davet ediyorum, Beşiktaş’ın menfaatleri için istifa etmeli.
Başkan bana, ‘İçimizde bulunduğumuz süreçle ilgili rapor ver’ dedi. Ama bu raporu vermesi gerekenler Friedel, Kaan Şakul ve hocaydı. Raporu onların vermesini istedim.
Başkana, ‘Rahatsızlığınız varsa gereğini yapın başkanım’ dedim. Sonra kulübün SEO’su beni aradı, maddi bir talebiniz var mı diye. Tabii ki biz Beşiktaş’la para konuşmadık konuşmayız.
Gece 00.30’da başkan bana WhatsApp mesajı attı, ’emeklerinizden dolayı teşekkür ederiz’ yazdı. Ben de ona teşekkür mesajı attım, böyle ayrıldık.
Çok iyi bir ekiptik, ama bizi dışarıda tuttular. Arkadaşlarımıza mobbing uyguladılar. Primlerini düşürdüler, antrenman izlemeyi yasakladılar. Friedel yasakladı. Hem arkadaşlarımızın hem benim Wyscout şifrelerini aldı.
Bu transferlerin olumsuz raporundan sonra biz tamamen koptuk. İletişimi kestiler. Kaan Şakul, Friedel ve Başkan; hoca ile bu süreci yönetti.
Niye istifa etmedim? Arkadaşlar, Beşiktaş’ın içine girmiş, Beşiktaşlı birisi, bir şeylerin kötü gittiğini görürse istifa eder mi? Durur, mücadele eder, savaşır. Her yerde konuştum.
Hocaya ve başkana söylediğim her şeyi insanlarla konuştum. Bunlar dışında bir şey konuşmadım. İki 6 numarayla oynayamaz, Rafa Silva kenarda oynayamaz dedim.
Joao Mario, Can Keleş, Emirhan Topçu, Ndour, Uduokhai transferlerinin hepsine karşı çıktık.
Ndour’u hem kiralık hem de en kalabalık bölgeye aldık. Yabancı oyuncu kontenjanında da bir fazlaya çıkmış olduk. Kenar oyuncusu değil, ağır. Kanat oyuncusuna ihtiyacımız var diye rapor yazdık. O da alındı.
Bir menajer arkadaş bize Uduokhai’yi teklif etti. İzledik, listemize yazmadık. Büyük maliyetlere alındık. Colley en ucuz oyuncularımızdan biriydi. Onun yerine böyle büyük maliyetli oyuncu alıyorsanız daha kaliteli olmalı. Orada da tavrımızı ortaya koyduk. Ama Colley gitti, üzerine para verdik.
37 milyonluk satıştan sonra hikâyeyi de biliyorsunuz. Hiçbir oyuncu Beşiktaş’tan para almadan gitmedi.
Kurgunun tamamını Brad Friedel yönetti. Hoca ile taktik tahtasında çalışmalar yapıyorlardı. Oyuncular bunları görüyordu. Biz hiç dahil olamadık.
Samsun dönüşü uçaktayım, bizim gençlerin yanına gittim onlara moral verdim. Feyyaz hoca da konuştu.
Aşağıya indik, ortalık birbirine girdi. Neymiş biz toplantı yapmışız. Kaan Şakul denilen arkadaşımız Brad Friedel’a söylemiş. Başkan da ortalığı ayağa kaldırdı.
Kaldı ki bizim böyle bir hakkımız yok mu?
Brad Friedel diye bir arkadaş göreve başladı. Ümraniye’ye, stada gelmeyecek, sadece satış yapacak denildi.
Sonrasında yaşananları biliyorsunuz. Ümraniye’ye geldi, hocanın ekibine 3-4 tane yardımcı getirdi, onlara çok yüksek maaş ödendi. Kulüplerine de bonservis gibi maaş ödendi.
Kaan Şakul ve başkandan aldığı yetkiyle İmparator gibi görülmeye başlandı. Sonra başkana mektup yazdım biliyorsunuz. Bu adama nasıl komisyon veriyorsunuz? Beşiktaş, maaşlı adama komisyon verir mi? dedim. Friedel’ın oyuncu satışlarından %2.5 komisyon alacağını biliyorum.
Başkan, ‘Sana da verelim’ dedi. Şahitleri var arkadaşlar. Söylediklerimin hepsi tarihi gerçeklerdir.
Kaan Şakul çalışma yapmış… 37 milyon euroluk bir satış bekliyorum dedi. Yoksa biz oyuncu da alamayız hiçbir şey alamayız dedim.
Futbolda böyle bir şey yok, bu rakamlar yazılarak olmaz dedi. Sizin verdiğiniz listede Rafa Silva var, 40-45 milyon euroluk oyuncu yazıyorsunuz dedi…
Ben de dedim ki, futbolu bilmediğiniz için işlere böyle bakıyorsunuz. Olur mu öyle şey dedi? Şu anda Rafa Silva bizim oyuncumuz biliyorsunuz.
Hüseyin Bey, Immobile’yi sordu. Marka değeri olarak katkısı olur diyerek olumlu rapor verdik.
Bir de Joe Worrall hikâyesi var. Menajer arkadaş yardımcımı arayıp ismini verdi. Bu oyuncu için olumsuz rapor verdik. ‘Alınsın’ diye baskı gelince bir daha izledik. Yine olumsuz rapor verdik.
Sonrasında benim yardımcım beni aradı. Oyuncuyu öneren insanlar gece arayıp, ‘Siz nasıl insanlarsınız?’ Oyuncuyu biz önerdik, başkası üzerinden teklif vermişsiniz’ demiş. Kulübü aradım, ‘Sizin haberiniz var’ dediler.
Ben de başkanı aradım. ‘Haberim yokken böyle transfer yapılıyor, olmaz başkanım’ dedim. 5 milyon euroluk resmî teklif… Ben bu konunun içinde olamam dedi. 1-2 saat sonra kulüpten, oyuncudan vazgeçtiklerine dair bir açıklama yaptılar.
Sonra başkan, ‘Kiralık alalım, kulübe daha az zarar verir’ dedi. Biz de ‘tamam’ dedik.
Sağ bekte çok büyük sorunumuz vardı. Hem Tayfur hem Onur’la ilgili. Çocuklar mutsuzdu, seyircinin önünde oynamak istemiyorum diye bana serzenişte bulunmuşlardı.
Atal için konuştuk, menajeri 2.5 milyon euro deyince vazgeçtik. Svensson’u aldık. O yaşanan süreçte bana yapılanları hatırlıyorsunuzdur.
Svensson’un alınmasının en büyük nedeni Finansal Fair Play’di. Devre arasında biliyorsunuz Al-Musrati, Sanchez ve Carvalho isimleri gündeme geldi.
Başkan bize ‘Bu transferleri yapın’ dedim. Carvalho ile Sanchez’in görüntülerini gösterdim, gülümsedi. ‘İyi almamışız’ der gibi. Alınacak tek oyucun Al Musrati’ydi.
Muçi ile ilgili de raporu yazdık. Herhangi zor bir ligde oynamamış, ne olacağı belli olmaz, büyük maliyetlerle alınması uygun değildir diye rapor yazdık. Aynısını Al Musrati için de yaptık.
Sonra bir baktık ki bu oyunculara toplam 24 milyon euro bonservis ödenmiş. Biz şoke olduk tabii.
Ümraniye’ye gittik, dağılmış bir takım vardı. Bu süreci nasıl atlatabiliriz diye düşündük. Bir hedefimiz vardı o da Türkiye Kupası’ydı. Ona odaklandık. Bir sürü şey yaptık.
Bu arada verilen sözler vardı. Başkanımızın transfer sözleri, her takımla ilişkiler gibi. Burada sorunlar çıkmaya başlayınca tek başıma çıktım kulübü savundum, yönetimi savundum, Beşiktaş’ı savundum.
Ondan sonra benim aleyhime birçok şey yapıldı. Bunların çoğunu başkanın yanındakiler yaptı. Bazı sert açıklamalar yaptım ama onlar bile benim aleyhime kullanıldı. Ben yine de sesimi çıkarmadım.
“Biz her zaman doğru olan şeylerin yanında, doğru olmayan şeylerin karşısında olduk. O kadar çok konu ve bilgi var ki…
Önce başkanımıza geçmiş olsun, herhalde sağlık sorunları var. Acil şifalar diliyorum, sağlık en önemli şeydir.
Divan Kurulu Toplantısı’nda konuşma yaptım. Aşağıya indiğimde Hasan Arat bana, ‘Tebrik ederim çok güzel konuşmaydı ve benim önümü açtın dedi’ Öyle tanıştık.”
Samet Aybaba, yaşanan bu kaotik dönemi ve kendisinin görevden alınma sürecini saat 12.30’da düzenleyeceği basın toplantısıyla anlatacak.
Beşiktaş’ta görevi sona eren Samet Aybaba, olayın ardından sıcağı sıcağına yaptığı ilk açıklamada şunları söylemişti: “Görevden alındığımı telefonuma gelen WhatsApp mesajı ile öğrendim. Son 4 aydır Hasan Arat ile diyaloğumuz tamamen kopmuştu. Kendisi ile konuşamadığımız için kulüpte yaşanan her şeyi mektup yazarak aktardım. Cumartesi basın toplantısı düzenleyeceğim.”
Beşiktaş’ta Hasan Arat’ın istifasının ardından başkanlık koltuğuna Hüseyin Yücel oturdu.
Yücel, konuyla ilgili yaptığı ilk açıklamada şunları söyledi: “Çok Değerli Beşiktaşlılar, Başkanımız Sayın Hasan Arat’ın beklenmedik istifası, tüm camiamız ve biz yönetim kurulu üyeleri tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Sayın Başkan gerekçelerini düzenlediği basın toplantısında açıklamıştır. Ardından toplanan yönetim kurulumuzun aldığı kararlar ise resmi kanallarla duyurulmuştur. Herkes müsterih olsun. Biz büyük bir camiayız. Mayıs ayındaki Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’na kadar Beşiktaşımızın menfaatlerini korumaya devam edeceğiz. Süreçle ilgili detaylı açıklamayı önümüzdeki günlerde düzenleyeceğim basın toplantısı ile yapacağım.
Çarşamba günü açıklamalarda bulunan Beşiktaş’ın eski başkanı Hasan Arat, Samet Aybaba’nın ayrılışıyla ilgili şunları söylemişti: “Samet hoca da benim yol arkadaşım. Kendisine teşekkür ettim. Biz vefalı insanlarız. Bu ayrılıklar olabilir. Bu ayrılıklar Samet hocayı kaptanlığından düşürmez. Biz de gelip geçiciyiz. Biz bu kararı almak zorundaydık ve aldık. Tüm sorumluluğu bana ait. Samet Aybaba’ya kararımı WhatsApp’tan bildirdim, helalleştik. Habersiz bir iş yapmadım. Samet Aybaba da bir profesyoneldir. Kulüp, profesyonelleriyle ilgili bir tasarrufta bulunmuştur. Tasarrufun arkasındayız. Sebepleri bizdedir.”
Çalkantılı süreçte Beşiktaş Kulübü Başkanı Hasan Arat, çarşamba günü Futbol A.Ş’den istifasını sunmuştu. Arat, dün yaptığı yazılı açıklamada ise başkanlığın da bıraktığını duyurdu ve akşam saatlerinde kulüp personeli ve basın mensuplarıyla Tüpraş Stadyumu’nda vedalaştı
Beşiktaş’ta görevi sona eren Samet Aybaba, olayın ardından sıcağı sıcağına yaptığı ilk açıklamada şunları söylemişti: “Görevden alındığımı telefonuma gelen WhatsApp mesajı ile öğrendim. Son 4 aydır Hasan Arat ile diyaloğumuz tamamen kopmuştu. Kendisi ile konuşamadığımız için kulüpte yaşanan her şeyi mektup yazarak aktardım. Cumartesi basın toplantısı düzenleyeceğim.”
Beşiktaş’ın Göztepe’ye evinde 4-2 mağlup olduğu maçın ardından camiada kaos dolu günler yaşandı. İlk olarak salı gecesi Samet Aybaba ve Howard Friedal’ın görevden alındığı duyuruldu.
Beşiktaş’tan gece yarısı yapılan açıklamada, “Samet Aybaba ve Bradley Howard Friedel’a Emekleri İçin Teşekkür Ederiz Futbol Takımları Genel Koordinatörümüz Samet Aybaba ve Yönetim Kurulu Danışmanımız Bradley Howard Friedel ile yollarımızı ayırmış bulunmaktayız. Kulübümüze hizmetleri nedeniyle Samet Aybaba ve Bradley Howard Friedel’a teşekkür eder, bundan sonraki kariyerlerinde başarılar dileriz” ifadelerine yer verildi.