AJANSSPOR HABER
UEFA Avrupa Ligi 7’inci haftasında Athletic Bilbao’yu konuk eden Beşiktaş, yeni teknik yöneticisi Ole Gunnar Solskjaer ile çıktığı birinci maçta 4-1 kazandı. Spor muharrirleri, Norveçli teknik adamın ekibe olan tesirini kıymetlendirdi.
Daha birinci maçtan gördük
Güntekin Onay (Hürriyet): Teknik yönetici Ole Gunnar Solskjaer belirli ki oyuncularla yaptığı 1’e 1 görüşmelerde hem özgüven aşılamış hem de nasıl bir oyun istediğini dikte etmiş. Sahiden de izleyenlerin keyif aldığı, oynayanların zevk aldığı bir Beşiktaş vardı alanda. Solskjaer’in taktiksel olarak yetenekli bir teknik adam olduğunu daha birinci maçtan gördük. Ayrıyeten futbolcuları çok güzel tanıdığını ve Beşiktaş kadrosunu önemli manada çalıştığını da gösterdi. Yaptığı birinci değişikliklerde Arthur Masuaku ve Ciro Immobile’nin 90 dakikalık bir çabayı çıkaramayacak durumda olduklarının da farkında.
Son bir cümle de Serdal Başkan’a. Çok güç bir periyotta ateşten gömlek giydi, tahlil odaklı icraat adamı olduğunu da her geçen gün gözlemliyoruz. Beşiktaş, meskeninde taraftarıyla bütünleştiği vakit her maçı kazanabilir. Bilet fiyatlarında yapılan indirimin ne kadar tesirli olduğunu da dün akşam gördük.
Bu fark, Solskjaer farkıdır
Levent Tüzemen (Sabah): Solskjaer daha birinci maçında Beşiktaşlı oyuncuların içindeki canavarı çıkardı. Coşku, gayret, yardımlaşma, istek ve kazanma duygusu adeta tavan yaptı. Rafa Silva, Gedson, İmmobile, Muçi ve Rashica düzenledikleri baskınlarla Bilbao savunmasına dünyayı zindan etti. Solskjaer o denli bir dokunuş yapmış ki; Beşiktaşlı oyuncular maç uzunluğu inanılmaz koşup çaba ettiler. Tüm oyuncular terlerini yalnızca alana akıtmadılar, tekmeye baş soktular, Avusturyalı hakemin taraflı davranışına aldırmayıp yılmadılar yürekli ve yavuz çabadan geri adım atmadılar. Beşiktaş resmen Bilbao’nun içinden geçti. Bu fark, Solskjaer farkıdır.
Eldeki oyuncular, alınacak futbolcular kadar iş yapabilecek
Cem Dizdar (Fanatik): Solskjaer birinci maçında Bilbao üzere şiddetli bir rakibe karşı işleyen bir planla umut veren bir başlangıç yaptı. Görüldü ki eldeki oyuncular “yıldız transfer politikası” ismi altında alınması beklenen futbolcular kadar iş yapabilecek nitelik ve olgunlukta. Bundan sonrası artık Solskjaer’in oyuncuları “geliştirme” marifetine bağlı.
Solskjaer’in elinde sihirli değnek falan yok!
Turgay Demir (Fotomaç): Ole Gunnar Solskjaer’in elinde sihirli değnek falan yok!… Serdal Adalı’nın da öyle… Lider ve teknik adam sihirbazlık falan yapmadılar yani yalnızca ödenmeyen paralar ödendi ve belirsizlikler ortadan kalktı.
Oyuncular iki tarafa bakar; formayı verene ve parayı verene…
Ali Gültiken (Sabah): Futbolun olmazsa olmazları var. Meçhullüğü sevmiyor, lidersizliği de sevmiyor. Beşiktaş, bulunduğu çalkantılı sürecin geride kalmasıyla bir arada kendine bir istikamet çizdi. Ortalık netleşti. Herkesin durumu muhakkak oldu. Oyuncular iki tarafa bakar; formayı verene ve parayı verene… Yeni bir lider ve idarenin gelmiş olması, ekibi yönetecek bir teknik yöneticinin karara bağlanması, oyuncuları artık mazeret kullanamaz hale getirdi. Herkes işinin başına döndü. Bu dönüş ortaya çok hoş görüntüler çıkardı. Muhteşem Lig’in birinci 8 haftasında çok yeterli işler yapan bir grup, bu muvaffakiyetinin tesadüf olmadığını gösterdi. Potansiyelleri hem kendilerini hem Beşiktaş taraftarını çok keyifli etti.
