AJANSSPOR – HABER
Beşiktaş, Trendyol Harika Lig’in 6. haftasında konuk ettiği ikas Eyüpspor’u 90+3. dakikada bulduğu golle 2-1 yendi. Siyah-beyazlı takım, yenilmezlik serisini sürdürürken, rakibine dönemin birinci yenilgisini yaşattı.
Spor muharrirlerinin müsabakayla ilgili değerlendirmeleri şöyle:
Bilal Meşe: “Dimyat’a pirince giderken…”
Bir tabir var, “Dimyat’a pirince giderken konuttaki bulgurdan olmak” diye…Bu deyiş, Beşiktaş’la harikulade örtüşüyor. Niçin mi? Sahanda, taraftar takviyesiyle üç puana, yani ofansif oynamaya eyvallah… Lakin, savunmayı boşlarsanız, konuttaki ‘bulgurdan’ da olursunuz! Yani kontra topları gözden kaçırmayacaksınız. Rakip de boş durmuyor… İki sıcak örnek… 12’de Caner Erkin’in uzun pasıyla buluşan Thiam, Uduokhai’yi geçti, vurdu, Mert, iki atılımda durdurdu. Bu birrr… 17’de bu defa Saiz, savunmanın ortasında sert vurdu, Mert kornere tokatladı… Etti mi size ikiiii… Deneyimli eldiven arkadaşlarına kızdı, yerden göğe kadar haklı… Kritik yerde o konumda vurdurmayacaksınız arkadaş… Mert, o iki durumu kurtarmasaydı, haaa işi bu lakin, meskende ne bulgur kalırdı, ne de darı! Musrati’nin yerine oyuna giren Semih Kılıçsoy, soldan sıfıra kadar indi, Tayfur Bingöl’ün ayağına darbesiyle kendini yerde buldu. Zorbay Küçük’ün önünde, görüyor, veremiyor, VAR’a sığınıyor; olacak iş değil! Immobile klas bir vuruşla Kartal’ı ipten aldı. Birinci yarıya dönelim, korner atışında Claro, Paulista’ya el ense çekiyor, karga – tulumba yere indiriyor, VAR’dan tık yok, yok! Huuu VAR’daki İlker Coşkun, nerdesin, gözlerine perde mi indi? Aslında Zorbay Küçük’e o kokart büyük geliyor. Valla, artık sırada UEFA Ligi var. Hollanda’da Ajax ile birinci imtihanını verecek, takım derinliğinde yani yedek kulübe de zahmet var. Kartal, üç kulvarı kaldırır mı, kaldırmaz mı? Zorrr! (Milliyet)
Bülent Timurlenk: “Barcelona havası”
Barcelona’nın havasını koklamış, suyunu içmiş iki teknik adamın kapışması keyifli bir 90 dakika vadediyordu, o denli de oldu. Geçen hafta 10 kişi kalmış Trabzonspor’a karşı yüzde 80’e varan topa sahip olmayla oynayan ve rakibi çözemeyen Beşiktaş, yüzde 69 ile oyunu denetim ederken set ataklarında kalabalık Eyüp savunmasını tek kanatla, Rashica üzerinden aşmaya çalışınca kilidi açmakta zorlandı. Mario’nun statik oyunu, iki stoperini rakip yarı alana çıkartan mesken sahibinin geride bıraktığı büyük boşluklar, Emre Akbaba’nın ezdiği toplar olmasa çok daha fazla tehlike yaşardı lakin Arda Turan’ın grubunun yakaladığı durumlarda kalesinde devleşen Mert vardı. İkinci yarıda Beşiktaş’ın bir güç sorunu olduğu ortaya çıktı. Eyüpspor, Midtsjö’nün nefis oyunuyla ve Kutucu ile Svensson’un da çıkmasını engelleyince oyunu dengeledi ve gerideki boşluk penaltı golünü getirdi. Kartal’ın o dakikaya kadar tabelayı öldürecek ikinci golü bulamadığı durumlar, geçen haftanın bir devamı. Arda Turan’ın kenardan getirdiği adamlar oyuna katkı vermezken, Hollandalı hocanın Semih atılımı ve Mario’yu 6 numaraya çekmesi son çeyrekte oyuna hareket getirdi. Futbol biraz da yanılgıya zorlama oyunu. Tayfur’un acemice yaptığı penaltı Beşiktaş’a 3 puanı getirdi. (Sabah)
Cem Dizdar: “Bir ihtimal daha vardı”
Özellikle Jonjo Shelvey ile Halil Akbunar oyuna dahil olunca Beşiktaş oyunu da dağıldı. Eyüp sahayı daha yanlışsız kullanırken Beşiktaş işi beceri/ ihtimal seçeneklerine terk etmiş görünüyordu. O ihtimal de tekrar VAR’dan geldi! Ve Beşiktaş sıkıntı da olsa kazandı! Şimdi… O kadar hakemi “oyun dışı” bırakıp mevcut hakemleri de dara düşeren uygulamaların sorumluları sizce kimler sanki? İzleyenlerin dikkatini çekmiştir… İki grup oyuncuları da gerçek, yanlış hakemin neredeyse her kararına bir “memleket geleneği” olarak kitlesel olarak itiraz etti! Bu türlü bir atmosferde futbol oynanıp, bir maç “sevk ve idare” edilebilir mi? (Fanatik)
Uğur Meleke: “Beşiktaş’a Ajax, Eintracht Frankfurt ve Lyon mesajı”
Beşiktaş bu dönem oynadığı 8 resmi maçta da birinci yarılarda gol buldu. Bu 8 maçın 6’sında iki farka da ulaştı. Lakin önlerinde Ajax, Eintracht, Lyon içeren bir fikstür var. Dün Eyüp’ün gerek önde baskıyla, gerek süratli çıkışlarla Beşiktaş’ı zorlaması tahminen de siyah beyazlılar için olumlu. Çünkü Almanlar-Fransızlar da önde baskı yapacak size. Ve bu baskıya karşı da alternatif tahliller üretmelisiniz. Dün olduğu üzere Rafa ya da İmmobile’nin şapkadan tavşan çıkarmadığı günler de yaşanacak. Eyüp maçında kısım bölüm yaşanan zorluğu, yakın gelecekteki büyük maçlar için bir ikaz olarak ele almalı Van Bronckhorst. (Hürriyet)
Murat Özbostan: “VAR varsa hakem meskenden de yönetebilir”
Beşiktaş’ın tartışmasız en büyük starı Rafa Silva.. Bir gerçek var ki oyuncuya karşı rakipleri çok acımasız.. Bu da Silva’yı etkilemeye başladı.. Bir sakatlık yaşasa Beşiktaş’ın işi zor!. Telafi edecek futbolcusu yok.. Maçın hakemi Zorbay Küçük.. İki penaltıyı da VAR ile verdi.. 102 dakika maç oynattı.. Halbuki yakındı, görebilirdi durumları.. Maçı yönetmesi için de bu durumda stada gelmesine gerek yoktu.. Konuttan de düdük çalabilirdi.. VAR olmasa ne olacaktı? Hakemler sırtlarını büsbütün VAR odasına dayamışlar.. (Sabah)
Güntekin Onay: “Beşiktaş birinci sefer bu kadar bocaladı”
Dün Beşiktaş, Eyüpspor’a bu kadar konum verdikten sonra kazanması kaptan Mert Günok sayesinde oldu. Van Bronckhost ve oyuncu kümesi bu maçtan dersler çıkartmalı. Fakat yeterli oynamadığı bir maçı da son dakika golüyle de olsa kazanması siyah beyazlılar açısından değerli. Beşiktaş’ta dün Rashica’nın gol atması ve skora katkı vermesi kıymetli. Zira gol yollarında alternatifler artmalı, aksi takdirde gol sorunu yaşarsınız. Semih’in oyuna girdikten sonra sorumluluk alması ve rakip savunmayı zorlaması da siyah beyazlılar için pahalı. Beşiktaş’ın çok güçlü bir 11’i var fakat Van Bronckhost’un ağır maç takvimi başlamışken alternatif isimlere de yönelmesi koşul. Eylül ve ekim ayları Beşiktaş için bol deplasmanlı ve güçlü kadrolara karşı oynanan maçlarla geçecek. (Hürriyet)
Ali Gültiken: “Bu maç ders olmalı”
Eyüpspor, Thiam’ın önderliğinde çok tesirli performanslar ortaya koydu. Beşiktaş’ın takım inşası elbette devam ediyor. Birçok yeni oyuncusu var, bilhassa oyunu rakip alanda tutma konusunda marifeti olgunlaştı fakat ceza alanı içi ve civarında sırf Rafa Silva’nın aktifliği üzerinden yürümeye çalışması işi zorlaştırıyor. Öbür oyuncuların da daha tesirli olması ve daha çok sorumluluk alması gerekiyor. Bu tür oyunlarla lig ilerledikçe daha çok karşılaşacak. Rakipleri merkez hamlesini kapattığında daha fazla alternatifleri de işler hale getirebilmeli. Semih’in aldığı inisiyatif üzere örnekleri artırabilmeli. Gerginliği son dakikaya taşımamalı. Bu potansiyeli var. Sıktığı vakit oyunu çok daha tesirli hale getirebiliyor. Bu maç ders olacaktır. (Sabah)
Fatih Doğan: “B planı şart”
Dün Dolmabahçe’de konuk edilen Eyüpspor, beklendiği üzere çok dirençli çıktı. Hem set oyunları hem de alan denetimleri B planının devreye girmesini gerektiren bir duruma düştü. Immobile’yi defans yakın markajda zorlayınca oyuncu da rahat hareket etmek için kanat ve geriye gelmek zorunda kaldı. Rafa Silva’nın geçiş yolları da tıkanınca Beşiktaş konum üretmekte zorlandı. Bu cins durumları aşmanın yolu kanat beklerinin oyuna daha çok katılması. Masuaku ve Svensson’un yapacağı bindirmelerle Eyüpspor’un oluşturduğu defansif barajı aşmaları gerekiyordu. Lakin Beşiktaş’ta sağ ve sol bek yeteri kadar etkin verimlilikte oyuna giremediği için Eyüp uzun mühlet direnç gösterdi ve çözülmedi. Burada Al-Musrati’nin de uzun paslarını konuşturacağı bir alanı olmadığı için orada Gedson tahminen de Ndour üzere alan açacak daha agresif oyuncuların ön plana çıkması gerekiyor. Beşiktaş, işleyen A planına bu çeşit B planı da muvaffakiyetle uygulamaya başladığı an sonuç alacaktır. Taraftara da gerilimli bir 90 dakika yaşatmanın önüne geçecektir. Van Bronckhorst’un vakit geçtikçe gelişerek bu problemleri çözeceğine inanıyorum. (Sabah)
Ali Ece: “Mert ve Semih kazandırdı”
Bu maçta birinci golü atmak çok kritikti o yüzden Mert’in kurtarışları da Rashica’nın perdeyi açan golü kadar bedelli. Rashica’nın golünde asisti Mario yaparken asistin asisti Beşiktaş’ın organize atak presinden geldi. Çabucak akabinde benzeri formda gelişen konumda Rashica, Immobile’ye al da at pası verdi lakin İtalyan golcü klasına yakışmayan bir vuruş yaptı. Bu maçta skoru muhafazanın en yanlışsız yolu skoru arttırmaktı. İkinci yarıya Eyüpsor daha tesirli başlarken Beşiktaş 57 ve 58’de iki süratli hamlede gole çok yaklaştı fakat golü bulamayınca bu defa Thiam ile Eyüpspor bulduğu boşluğu âlâ değerlendirip VAR’dan penaltı kazandı ve skoru eşitledi. Giovanni hoca hiç vakit kaybetmeden Musrati yerine Semih’i sol öne sürdü ve Musrati yerine Mario’yu orta alana çekti. Alışılmış burada şunu da sorgulamak gerek: Musrati oyundan çıkınca Onana girmeyecekse kendisi ne işe fayda o vakit? Gerçek futbolculardan devam edersek 80’deki Rafa Silva’nın dönüp çektiği kişisel yetenek şutu bir yana Beşiktaş birinci yarıdaki hamle sürekliliğini devam ettiremedi ve kolektif konum üretimini gerçekleştiremedi. 90’da Semih’in dar alan mahareti ve inadı maçın ikinci penaltısını ve Beşiktaş’a maçı kazandırdı. (Fanatik)
